ücretsiz ingilizce

Gelecekte yapılması normal olarak beklenilen eylemleri göstermek için kullanılır. Bu tense (zaman) ile birlikte kullanılan ve bir eylemin ne zaman yapıldığını belirten Yan Cümlecikler genellikle “THE SIMPLE PRESENT TENSE” ya da “THE PRESENT CONTINUOUS TENSE” ile kullanılır.

I shan’t be working in the garden when my father comes home.
Babam eve geldiği zaman bahçede çalışıyor olmayacağım.
The police will be asking a lot of questions about the murder tomorrow morning.
Polisler yarın sabah cinayet hakkında birçok soru soracaklar.
We shall be living in our new house by the time winter comes.
Kış gelene kadar yeni evimizde yaşıyor olacağız.
When I get back, they will be having dinner.
Geri döndüğüm zaman onlar akşam yemeğini yemekte olacaklar.

Gelecekte sürekli ya da belirli süre devam edecek eylemleri göstermek için kullanılır.

They will be spending their honeymoon while we are working in the factory.
Biz fabrikada çalışırken onlar balaylarını geçiriyor olacaklar.
Now Fred is sitting next to Angela. At this time tomorrow he will be sitting next to Carry.
Şimdi Fred Angela’nın yanında oturuyor. Yarın bu zamanlar Carry’nin yanında oturuyor olacak.
Now they are decorating the dining room. This time next week they will be decorating the sitting room.
Onlar şimdi yemek odasını dekore ediyorum. Gelecek hafta bu zamanlar oturma odasını dekore edecekler.
My friend has been appointed to Diyarbakır, so I shan’t be seeing her again.
Arkadaşım Diyarbakır’a atandı, bu nedenle onu tekrar göremeyeceğim.

Belirli bir süre bitmeden daha önce başlayacak ve bu süre bittikten sonra da devam edecek eylemleri göstermek için kullanılır.

I shall be speaking English perfectly within four months.
Dört ay içinde İngilizceyi mükemmel bir şekilde konuşuyor olacağım.
Bu cümle benim altı ay bitmeden İngilizceyi mükemmel bir şekilde konuşmaya başlayacağımı ve bu süre bittikten sonra da bu şekilde konuşmaya devam edeceğimi gösterir.
I shall be running the shop within three months.
Üç ay içinde dükkanı idare ediyor olacağım.
I shall be walking again within six weeks.
Altı hafta içinde tekrar yürüyor olacağım.

Bir kimsenin gelecekte yapmasını normal olarak beklediğimiz bir işi yapıp yapmayacağını anlamak için soru cümlelerinde kullanılır ve alacağımız yanıta göre kendisine düşündüğümüz bazı şeyleri söyler ya da bir istekte bulunabiliriz. Bu durumda soru cümleleri “Shall you/Will you” ile başlar.

Will you be coming to see me soon?
Beni yakında görmeye gelecek misin?
Will you be discussing this problem with her?
Bu sorunu onunla tartışacak mısın?
How much money will you be taking with you?
Yanına ne kadar para alacaksın?
Where will you be staying in İzmit?
İzmit’te nerede kalacaksın?

Bir emir cümlesini kibar bir şekilde dile getirmek için rica cümlesine dönüştürürken kullanılır. Bu durumda rica cümleleri daima “Will you ...” ile başlar.

Go to the post Office after lunch.
Öğle yemeğinden sonra postaneye git.
Will you be going to the Post Office after lunch?
Öğle yemeğinden sonra postaneye gider misin?
Bu cümleyi “Please” kullanarak “The simple Future Tense” ile de dile getirebiliriz.
Will you please go to the Post Office after lunch?
Öğle yemeğinden sonra lütfen postaneye gider misin?

Gelecekte yapılması kararlaştırılmış ya da planlanmış eylemleri anlatmak için kullanılır.

I shall be seeing my girl friend at the club this afternoon.
Kız arkadaşımla bu öğleden sonra kulüpte buluşuyor olacağım.
We shall be going to France next week.
Gelecek hafta Fransa’ya gidiyor olacağız.
After the meal we are having coffee, and then we shall be playing tennis.
Yemekten sonra kahve içiyoruz, ondan sonra tenis oynayacağız.

Konuşma sırasında olan eylemlerle ilgili bir varsayım, tahmini dile getirmek için kullanılır.

It will be raining in Ordu now.
Şimdi Ordu’da yağmur yağıyor olacak.
Parson will be having a wonderful time in İzmir now.
Parson şimdi izmir’de güzel vakit geçiriyor olacak.
Theship will be coming into the harbour now.
Gemi şimdi limana giriyor olacak.
It is very cold. They won’t be playing in the garden now.
Hava çok soğuk. Onlar şimdi bahçede oynamıyorlardır.

Gelecekte yapılacak olan eylemlerle ilgili bir varsayımı, tahmini dile getirmek için kullanılır.

The political situation will be getting better soon.
Yakında politik durum daha iyi olacak.
My car will be needing a new battery soon.
Zannedersem yakında arabamın bir pile ihtiyacı olacak.
Ashley won’t be taking the examination next month.
Zannedersem Ashley gelecek ay sınava girmeyecek.