ücretsiz ingilizce
perfect modals
Perfect Modals
Perfect Tense yapısıyla kullanılan yardımcı fiiller (modals) şu anlamlarda kullanılırlar:
May have, might have ve could have geçmiş bir durum veya olay hakkında ihtimal belirtirler. “Must have” bazı belirtilere dayanarak geçmiş bir olay veya durum hakkında çıkarımda bulunmak için kullanılır. “Should have ve “Ought to have” geçmişle ilgili zorunlulukların yerine getirilmediğini göstermek için kullanılır. Öte yandan “should have” hassasiyet gösterilmesi gereken durumlarda yapılmış hataları belirtmek içinde kullanılır. “Should not have” geçmiş bir durum veya olayın akıllıca ve doğru olmadığını belirtmek için kullanılır.
Examples:
The secretary may have gone to lunch. (Sekreter yemeğe gitmiş olabilir.)
He might have been sick. (Hastalanmış olabilir.)
They aren’t hungry. They must have already eaten.
(Onlar aç değiller. Çoktan yemek yemiş olmalılar.)
Ali looks happy. He must have gotten a letter from his family.
(Ali mutlu görünüyor. Ailesinden mektup almış olmalı.)
We should have asked Fred to eat dinner with us.
(Fred’i de bizimle akşam yemeği yemesi için davet etmeliydik.)
I ought to have studied more for the test. (Sınava daha fazla çalışmalıydım.)
You shouldn’t have changed lanes without signaling.
(Sinyal vermeden şerit değiştirmemeliydin.)
May have, might have ve could have geçmiş bir durum veya olay hakkında ihtimal belirtirler. “Must have” bazı belirtilere dayanarak geçmiş bir olay veya durum hakkında çıkarımda bulunmak için kullanılır. “Should have ve “Ought to have” geçmişle ilgili zorunlulukların yerine getirilmediğini göstermek için kullanılır. Öte yandan “should have” hassasiyet gösterilmesi gereken durumlarda yapılmış hataları belirtmek içinde kullanılır. “Should not have” geçmiş bir durum veya olayın akıllıca ve doğru olmadığını belirtmek için kullanılır.
Examples:
The secretary may have gone to lunch. (Sekreter yemeğe gitmiş olabilir.)
He might have been sick. (Hastalanmış olabilir.)
They aren’t hungry. They must have already eaten.
(Onlar aç değiller. Çoktan yemek yemiş olmalılar.)
Ali looks happy. He must have gotten a letter from his family.
(Ali mutlu görünüyor. Ailesinden mektup almış olmalı.)
We should have asked Fred to eat dinner with us.
(Fred’i de bizimle akşam yemeği yemesi için davet etmeliydik.)
I ought to have studied more for the test. (Sınava daha fazla çalışmalıydım.)
You shouldn’t have changed lanes without signaling.
(Sinyal vermeden şerit değiştirmemeliydin.)